
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) yeni raporuna göre, dünya genelinde doğurganlık oranları tarihsel olarak görülmemiş bir hızla düşüyor. Uzmanlar bu durumun nedeninin ‘isteyip de çocuk sahibi olamamak’ olduğunu söylüyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 14 ülkeden 14 bin kişiyle yaptığı anket sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Araştırmaya göre, katılımcıların beşte biri istedikleri sayıda çocuk sahibi olmadıklarını ya da olamayacaklarını düşünüyor.
Çalışmaya Güney Kore, Tayland, İtalya, Macaristan, Almanya, İsveç, Brezilya, Meksika, ABD, Hindistan, Endonezya, Fas, Güney Afrika ve Nijerya’dan katılımcılar dahil edildi. Bu ülkeler dünya nüfusunun üçte birini temsil ediyor.
Asıl sebep ekonomik güvensizlik
Katılımcıların yüzde 39’u çocuk sahibi olamamayı ekonomik zorluklara bağlarken, yalnızca yüzde 12’si tıbbi nedenleri (kısırlık vb.) gerekçe gösterdi. Ev içi yük paylaşımında yaşanan eşitsizlik ise kadınlar için önemli bir engel olarak öne çıktı.
UNFPA Direktörü Dr. Natalia Kanem, sonuçları şöyle değerlendirdi:
“Dünya doğurganlık oranlarında benzeri görülmemiş bir düşüş yaşıyor. İnsanlar hâlâ iki ya da daha fazla çocuk sahibi olmak istiyor. Ancak birçok kişi, arzu ettiği aile yapısını kuramıyor. Asıl kriz, burada yatıyor.”
Endişeler, baskılar ve yanlış yaklaşımlar
Rapora göre, hem erkekler hem de kadınlar iklim değişikliği, savaş ve ekonomik belirsizlikler gibi geleceğe dair kaygılar nedeniyle daha fazla çocuk yapmaktan kaçınıyor.
UNFPA, birçok ülkenin düşük doğurganlık nedeniyle yaşlanan nüfus, işgücü açığı ve artan emeklilik maliyetleriyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ancak rapor, bazı hükümetlerin bu durumu aile yapılarındaki “değer kaybı” ile açıklamasını doğru bulmuyor.
Kanem, “Kadınların iş gücüne katılımı ekonomik üretkenliği artıran bir unsurken, çözüm olarak yalnızca daha fazla çocuk yapma baskısının öne sürülmesi yanıltıcı” açıklamasında bulundu.