Tatil ya da iş seyahatinde konfor kadar önemli bir şey varsa o da hijyen. Ancak ne yazık ki bazı oteller, ışıltılı fotoğraflar ve şık lobilerle gerçekleri saklıyor. 

Odaya girdiğiniz anda fark edeceğiniz bazı detaylar, aslında sizi görünmez bir tehlikenin içine çekiyor olabilir. Uzmanlara göre bu 3 belirtiyi gördüğünüz an, valizinizi toplayıp başka bir yere geçmeyi düşünmelisiniz.

1. Rutubet, kötü koku ve ağır temizlik maddesi kokusu

Kapıdan içeri girer girmez burnunuza keskin bir koku mu geliyor? Bu, ya uzun süredir havalandırılmamış bir odanın rutubeti ya da kirin üzerini örtmek için kullanılan yoğun temizlik maddelerinin kokusu olabilir. Her ikisi de sağlığınız için risk demek.

2. Küçük ama tehlikeli kir izleri

Mobilya köşelerindeki tozlar, banyo derzlerindeki kararmalar, lavabodaki su lekeleri… Bunlar “önemsiz” gibi görünse de aslında temizlik ekibinin yüzeysel çalıştığının kanıtı. Bu durum, bakteri ve mikrop oluşumunun hızla artmasına zemin hazırlar.

3. Lekeli nevresim ve havlular

Yatak çarşafında ya da havluda tek bir leke bile hijyen açısından alarm zili çalar. Bu, ya çamaşırların düşük sıcaklıkta yıkandığını ya da kullanılan eşyaların yenilenmeden tekrar konulduğunu gösterir.

Otel seçerken sadece fiyat ve manzaraya aldanmak büyük bir hata. Kaldığınız yerde bu belirtilerden birini bile görürseniz, sağlığınızı riske atmamak için derhal harekete geçin. Unutmayın, hijyen lüks değil, temel bir ihtiyaçtır.