TİP’in yayımladığı teknik değerlendirme raporunda, 1997-2023 yılları arasında çıkan orman yangınlarının yaklaşık %89’unun doğal olmayan nedenlerle meydana geldiği belirtilerek, özellikle altyapı sorunları, ihmaller ve denetimsizliklerin yangın riskini artırdığına dikkat çekildi.

Raporda yangın sayısının yıllar içinde büyük ölçüde sabit kaldığı, ancak yanan alan miktarının ciddi biçimde arttığı ifade edildi. Bu durum, yangınlara erken ve etkili müdahalede eksiklikler olduğunu gösteriyor. TİP’e göre bu eksiklikler hem çevreye hem de kamu bütçesine zarar veriyor.

Raporda yangınla mücadeledeki bir diğer sorun ise hava filosu kapasitesindeki yetersizlik olarak öne çıktı. Türk Hava Kurumu’nun elinde yangın söndürmede kullanılabilecek uçaklar bulunduğu halde, teknik şartnamede belirtilen kriterler nedeniyle bu uçakların ihalelere katılamadığı hatırlatıldı. Bu durum, eldeki kaynakların etkin kullanılmadığına işaret ediyor.

Karşılaştırmalı verilerle Türkiye’nin yangın söndürme araç filosunun yetersizliğine dikkat çekilen raporda, Yunanistan’ın en az 49 yangın söndürme uçağı bulunduğu, Türkiye’nin ise yalnızca 27 uçağa sahip olduğu bilgisi yer aldı.

TİP, yangın sonrası alanların imara ya da maden işletmelerine açılmaması gerektiğini belirterek, ekolojik restorasyonun bilimsel temellere dayanması gerektiğini savundu. Raporda ayrıca, yangın yönetiminin uzman kadrolara devredilmesi, siyasi müdahalelerin önlenmesi ve Akdeniz ülkeleriyle ortak müdahale sistemlerinin geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.

Parti, “yeşil vatan” söyleminin, ormanları ve doğal alanları korumayan uygulamalarla çeliştiğini ifade ederek, kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinin ve orman alanlarının şirketlerin kullanımına açılmasının geri dönüşü olmayan zararlar doğurduğunu kaydetti.