DEMOKRASİ ve Atılım Partisi (DEVA Partisi ) Genel Başkanı Ali Babacan, “1 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan bu sürecin şu andaki safhasına baktığımızda örgüt kendi nezdinde karar aldı ve silahlar bırakmaya başladı. Bundan sonrasıyla ilgili gerekli yasal önlemeleri konuşmak üzere de bir komisyonun kurulmaya başlandığı bir aşamadayız. Dedik ki; ‘bu süreç için yüzde 5 ihtimal bile başarılı olsa; yine de destekleriz’ dedik. Böylesine açık bir tutum aldık” diye konuştu.

Van’a gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bir otelde düzenlenen ve partisinin genel merkez yetkilileri ile Van il ve ilçe başkanlarının katıldığı toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye‘nin bazı illerinde son zamanlarda meydana gelen orman yangınlarına değinen Babacan, “Özellikle son 2 ayda orman yangınlarının çok sıklaştığı ve yoğunlaştığı günlerden geçiyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor. Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik. Yangınlarla mücadele ederken hayatını kaybeden orman şehitlerimiz var. Yangın, söndürme müdahalesinde çalışırken hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız var. Onların hepsine ben buradan tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Gerçekten ülkemiz için orman yangınları denilince ilk akla gelen iklim değişikliği küresel ısınma. Fakat bunun dışında kazayla, istem dışı, ama ihmal ile ortaya çıkan bunlardan söz etmek gerekiyor. Şu anda bu süreç tamamen iktidarın kontrolünde. Yangınla ilgili sürecin çok şeffaf işlemediği için bu yangınların sebebiyle alakalı ülkemizde ciddi bir belirsizlik, bir kafa karışıklığı var. Ancak yangın çıktıktan sonra sebebi neydi diyoruz? Bu konularda da bilinmeyen çok şey var. Sadece iktidarın yönetimiyle ve sadece iktidarın kendi iş denetimine mekanizmalarıyla demokrasiyi biz uygun görmüyoruz. Biliyorsunuz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevlerinden birisi yasamadır. Ama bir başka önemli görevi denetim. Çünkü demokrasilerin olduğu her ülkede meclislerin çok önemli bir denetim fonksiyonu vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu denetim fonksiyonunu yerine getirmek ve bu orman yangınlarıyla ilgili kapsamlı bir araştırma yapmak üzere, göreve çağırıyoruz. Yani meclisin mutlaka olağanüstü bir toplantı yapması gerekir ve orman yangınlarıyla ilgili bir araştırma komisyonunun kurulması gerekir. Bu komisyon da hazırlık safhasıyla, tedbir safhasıyla, yangınların çıkış şeklinin araştırılması safhasıyla Türkiye’de, yangınları nasıl önleriz, önlemler, tedbirler üretmek amacıyla çalışmasına da büyük fayda veriyoruz.” dedi.

‘YOKSULLUK VE İŞSİZLİK GÜNDEMİNİ UNUTTURMAYACAĞIZ’

Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntılara da değişen Babacan, “Vatandaşlarımıza en önemli sorunun nedir diye sorduğumuz zaman, genelde ekonomi ile ilgili, geçim sıkıntısı ile ilgili, yoksullukla ilgili soruları bize anlatırlar. En büyük problemimiz nedir? diye sorduğumuzda ise vatandaşlarımız işsizlik. Türkiye gündemi ne olursa olsun, bu yoksulluk gündemine işsizlik gündemini unutturmayacağız. Her ne kadar hükümet bundan hiç bahsetmek istemese de, hükümet ekonomideki yerel ve çok kısa süreli bazı başlıkları ön plandan çıkarıp, geri kalan konularda başka gündemlerle ülkeyi meşgul etmeye çalışsa da ülkenin son 7-8 yıldır sürekli olarak asıl bir numara sorunu olan işsizliği, yoksulluğu bunu duyacağız.” diye konuştu.

‘BAŞTAN BERİ ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİNİ DESTEKLEDİĞİMİZİ HEP SÖYLEDİK’

‘Terörsüz Türkiye’ süreci ile ilgili de konuşan Babacan, “Biliyorsunuz, kamuoyuna 1 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan bu sürecin şu andaki safhasına baktığımızda örgüt kendi nezdinde karar aldı ve silahlar bırakmaya başladı. Bundan sonrasıyla ilgili gerekli yasal önlemeleri konuşmak üzere de, bir komisyonun kurulmaya başlandığı bir aşamadayız. Biz bu süreç ilk başladığında Sayın Bahçeli’nin yaptığı konuşma metinlerinde şöyle bir göz attığımızda, bunu çok önemsediğimizi, eğer hatasız bir şekilde yürütülürse, dikkat edilirse, dışarıdan engellenmezse bu sürecin Türkiye’deki çok önemli kritik sorunlarından birisi olan, terör ve şiddet sorununu çözmek için bir fırsat olabileceğini değerlendirdik. Dedik ki; bu süreç için yüzde 5 ihtimal ile bile başarılı olsa yine de, destekleriz dedik. Böylesine açık bir tutum aldık. Hatırlarsanız her ne kadar iktidar ortağı Sayın Bahçeli bu süreci başlattıysa da, iktidarın diğer ortağı yani Sayın Erdoğan süreci çok geç sahiplenmeye başladı. Yani bizim Türkiye’nin en eski siyasi parti mensupları olarak gösterdiğimiz cesareti ve kararlılığı maalesef, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı bu işin başında göstermedi. Pek çok konuda sıkıntı çıkabilir mi? Çıkabilir. Bunların hepsinin farkındayız. Atılmış adımların ve bundan sonra atılacak adımların iletişimi çok kritik olacaktır. Ne için nasıl yapılacak? Bunların çok iyi istişare edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla mecliste muhalefetin de içinde olduğu ve muhalefet partilerinin de söz sahibi olarak bir komisyonun kurulmasını biz sahiplendik. Atılacak adımların önce toplumsal uzlaşma oluşturulduktan sonra atılması, çok çok kritik olacaktır. 40 yıl boyunca devam eden bir sorunun çözümü, kısa sürede çözmek zordur. Fakat bu çözüm süreci, mümkün olduğunca minimum hatayla çözüm seçilmeli. Baştan beri her türlü önerimizi sunuyoruz. Risk alanlarımızı mutlaka gündeme getiriyoruz.” dedi.